8 Ağustos 2012 Çarşamba

Kim İnanır Ayrıldığımıza

...
Bizim de bir şarkımız vardı. Yeni Türkü'den "Olmasa mektubun..."
Ne ilginç ve ne de saçma. Bir ayrılık şarkısıydı "Bizim" dediğimiz ve " Aşkımızın şarkısı olsun" diye heyecanlandığımız şarkı. Neden onu seçmiştik hiç anlamamıştım önceleri ama sonra anladım.
Aslında biz, o şarkıyı aşkımızın şarkısı yaptığımız gün birbirimizin de mezarını kazmaya başlamıştık. Ne acı. Belki de aşk şarkımız ayrılıkla başladığı için ayrılmıştık ya da gerçekten ayrılacaktık ve bu ilişki bitecekti de biz Yeni Türkü'nün "Olmasa mektubun" şarkısını aşkımızın şarkısı yapmıştık.

"Ayrılmaz bunlar" dediklerini hatırlıyorum. Ama ayrıldık. Onlarca kez bu şarkıyı dinlemiştik ve ne sen, ne de ben aşkımızın şarkısını neden ayrılık şarkısı olarak seçtiğimizi hiç sormadık. Önemsiz olduğu için mi, yoksa aşkın geleneğinde olduğu için mi hiç sormadık, bilmiyorum. Oysa aşkın geleneğine uymuş ve bir aşk şarkısı seçmiştik ve aslında o aşk şarkısını seçtiğimiz gün belki de ilk kazmayı vurduk toprağa.

Ayrıldığımız gün de bu şarkıyı dinledim hem de kaç kez. "Kim inanır senle ayrıldığımıza?"
Kimse inanamadı. İnansalar ne olacaktı ki? Zaten hep böyleydi aşk öyküleri; inanılmaz bir ilişki başlar ve inanılmaz biçimde biterdi işte. "Bu ikisinin birbirini seveceği aklımın ucundan bile geçmezdi!"
Bizim de geçmezdi birbirimize aşık olacağımız. Tıpkı ayrılacağımız gibi... Bir densizlikten değil elbette, belki de aşk şarkımızı ayrılık şarkısı olarak seçmiş ve sevgimizin ortasına uğursuzluğu yerleştirmiştik. Üstelik bir kez olsun bu şarkıyı dinlerken birimizden biri de " Bu ayrılık şarkısı" dememişti.
Belki şarkının suçu yoktu belki suçlu olan bizdik ama ayrılığın gerçekleştiği o ana ait çaresizlik, bir suçlu arayışına girdiğinde yakasına yapıştığı ilk gördüğü ve ilk duyduğu olurdu.

"Lanet olsun. Bu bir ayrılık şarkısı, nasıl bizim aşk şarkımız olur" diye bağırmıştın. Oysa ben "Aşkım bu bizim şarkımız olsun mu?" dediğin günü de dün gibi hatırlıyorum. "Olmasın" diyemedim. Ne ilginç, sonra bu şarkı benim yalnızlık şarkım oldu. Sen ayrıldıktan sonra dilimde "Kim inanır senle ayrıldığımıza" sözlerini bir tekerleme gibi geceler boyu sayıklayıp durdum.
Kimse inanamıyordu. Ama onlar inanmadıkları için veya aşk şarkımız böyle söylendiği için sonuç değişmiyordu. Şarkımız bitmişti ve bir aşk şarkısı daha içinde ayrılık, ümit ne olursa olsun rafa kalkmıştı. Belki bir gün bir başkasının şarkısı olacak, bir başka aşkın ya umut ya umutsuzluk kalesini inşa edecek ve içeriği ya cennet ya da cehennem yapacaktı. Hepsi bu.
Her aşkın bir şarkısı vardı.
"Kim inanır şimdi ayrıldığımıza?"


Ali Ulurasba

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder